Dünya genelinde ekonomik ve sosyal hareketlerle oluşmuş zaman aralıklarına jenerasyon denir. Her jenerasyon doğum yılına göre ayrılmaktadır.
Jenerasyon sıralamasını Cem Topçuoğlu şu şekilde yapıyor;
Savaş Kuşağı – The Silent Generation (1925 – 1945)
Büyük Bebek Patlaması Kuşağı – The Baby Boomers (1945 – 1964)
X Kuşağı – Baby Busters (1965 – 1976)
Y Kuşağı – Echo Boom (1977 – 1994)
Milenyum Kuşağı (1995 – 2003)
Z Kuşağı (2004 –)
Bu yapıdan hareketle Pakpen’ in kuşak haritasını da çıkartabiliriz;
Büyük Bebek Patlaması Kuşağı (1946 – 1964): % 2,73
X Kuşağı (1965 – 1976) : % 30,80
Y Kuşağı (1977 – 1994) : % 66,46
TÜİK 2009 II. Dönem verilerine göre Türkiye genelinde, 23.627.000 tane (toplam nüfusun %33,5’ i) Y kuşağının temsilcisi bulunmaktadır. Bu grubun; % 64,5’i erkek, % 54,4’ü lise altı eğitim seviyesinde, % 28,8’i lise ve dengi mezunu, % 16,9’u ise yükseköğretim mezunu, % 16,6’sı ilk işinde nitelik gerektirmeyen bir iş yapmış, Yükseköğretim mezunu olanların, % 57,6’sı ilk işlerinde profesyonel veya yardımcı profesyonel meslek mensubu olarak çalışırken, % 2’si nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmış, % 76,7’si ilk işlerinde ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalışmış, % 62,6’sı ilk işini aile, akraba veya arkadaşlarının yardımı ile bulmuş.
Farklı yaş gruplarının birarada çalıştığı günümüz işyerlerinde yaşanan sorunların önemli bir kısmı kuşaklararası algı, yöntem, uygulama ve iletişim farklılıklarından kaynaklanmakta. Zira her kuşağın temsilcilerinin karakteristik yapıları, iş yapış şekilleri ve beklentileri birbirinden farklı. Y kuşağının da katılımı ile bugün iş dünyası üç kuşağı birlikte içinde barındırmakta. Yoğun global rekabet ortamında bu kadar farklı özelliklere sahip üç kuşağın birlikteliği iş hayatı içinde görmezden gelinemeyecek çatışmalara neden oluyor. Doğal gelişimi içerisinde yakın bir gelecekte yönetici pozisyonlarında bulunacak olan Y kuşağı da bu çatışmaların tam ortasında aceleci tavırları ile kendilerini göstermeye çalışıyorlar.
Haritadan da görülebileceği gibi Pakpen Şirketler Grubu için de önemli ve çoğunlukta olan Y kuşağının özelliklerini teorik olarak; bilgiyi mekandan ve zamandan bağımsız olarak elde eden, özgürlüğüne düşkün, girişimci, paylaşım ve iletişim konusunda istekli, her şeyi sorgulayan, yoğun teknoloji kullanan, internet ağından dolayı ortak özellikler gösteren, iş konusunda seçici ve hızlı sonuç almayı seven, sınırları keskin hatlarla belirlenmiş iş - görev tanımları ve esnek çalışma saatleri beklentili olarak sıralayabiliriz.
Türkiye’ de tüketici kitlesinin %33,5 lik payına sahip Y kuşağının bu özellikleri medya başta olmak üzere birçok sektörü ve kaçınılmaz olarak da çalışma hayatını yeniden şekillendiriyor. Bunun için çokuluslu ve/ veya kurumsal şirketler – özellikle bilişim ve medya- üretim-satış stratejilerini ve çalışma koşullarını yeni kuşağın farklı alışkanlık ve kültürlerine adapte etmek için çalışmalarına devam ediyor. Elbette bu değişimi yönetmek yine bir önceki kuşağa düşmekte.
Davranış bilimcilerin birey davranışlarının belirleyicilerinin değerler olduğu tespitinden yola çıkınca; dinamik, rekabetçi, özgür, bireysel tutumlu, neşeli Y kuşağı iş yaşamında yakın gelecekte pek çok değişime imza atacak gibi görünüyor.