Doğadaki kaynakların sınırlı olması işletmeleri, problemlerin çözümünde analitik düşünmeye zorluyor. Kıt kaynakların planlanması teknik olarak birbirini takip eden bir süreç bunun için birbirini etkileyen faktörlerin sürece dahil olmaları gerekiyor. Bu faktörlerin bazıları kontrolünüzde olmayabiliyor. Örneğin, üretim yapmak üzere makinenin başına geçtiğinizde, ihtiyacınız olan hammaddenin bulunduğu silonun motorunun yerinde olması yeterli olmuyor. Eğer elektrik kullanıyorsanız ve kendi kaynaklarınızla bu enerjiyi üretmiyorsanız, başka bir kurumun çıktısı olan elektrik sizin kontrolünüz dışında kalıyor. Doğal olarak böyle bir durumda ortaya çıkan gecikme yada aksaklık sizin çalışmalarınızı doğrudan etkiliyor.

Birbiriyle bağlantılı olan süreçlerde herhangi bir istasyonda meydana gelen problemin çözümünde oluşan yeni durumun diğer istasyonlara olan etkisi yok sayılarak yapılan lokal düzenlemeler istenilen sonucu vermiyor. Bunun dışında bir problem karşısında verdiğimiz karar, bambaşka bir problemin yaratıcısı da olabiliyor. Örneğin, kanserojen etkisinden dolayı cep telefonu kullanmamak doğru bir kararken; beraberinde getireceği teknoloji ve rekabet koşullarının zorladığı hızdan kaynaklanan zaman kaybı sorun yaratıyor ve öncelik konusu biraz karışıyor. Tabii ki her zaman sebebimiz rasyonel olmayabilir, kişisel tercihlerimiz, sosyal statümüz ve çevre faktörleri de önemli birer sebep oluyor.

Kararlarımız…

Mevcut alternatifler arasında yapılan seçim, “karar” dır. Bu, hemen her konuda seçim yaptığımız anlamına gelir; Giyeceğimiz elbise, işe gideceğimiz güzergâh, kahvaltıdaki seçimlerimiz gibi… Ancak her kararımız örneklerdeki gibi sadece kendimizi etkilemiyor. “Canım istemiyor bugün işe gitmeyeceğim” demek, sizin yerinize bir başkasının daha fazla çalışacak olması anlamına gelirken, “Üretim nasıl olsa devam ediyor makinemi kontrol etmesem de olur” demek, tüm gün hatalı üretimden dolayı ürünlerin kullanılamaz olması anlamına gelebilir. “Uçağın yükseklik göstergesi zaman zaman arıza sinyali veriyor, birkaç uçuştan sonra değiştiririm” demek ise elim bir uçak kazası ile sonuçlanabilir…

Analitik düşünmek, araştırmak ve anlamak üzerine kurulu bir fikirdir. Genel olarak bulunduğumuz durumda vereceğimiz kararlar öncesinde olası tüm faktörlerin ve birbirinden bağımsız unsurların sonuca olan etkilerini hesaplayabilirsek; yaptığımız seçimlerin sonuçları kendimiz ve karardan etkilenen herkes için optimum fayda sağlar. Problemler karşısında birikimlerimiz doğrultusunda farklı alternatifleri düşünmek, planlamak ve sonrasında harekete geçmek ne kadar zor olabilir ki?

Lao Tzu’ nun öğrencilerine nasihati yöntem hakkında bir ışık yakabilir belki; “Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar, aklın durması halidir. Bir karar verdiğinizde akıl, düşünmeyi, dolayısıyla gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”

Facebook'ta Paylaş Linkedin'de Paylaş Twitter'da Paylaş